
Erken Yaşamı ve Geçmişi:
Karışık bir soydan gelen Purnomo'nun babası Hollandalı, annesi Endonezyalı ve Endonezya takımadalarının en doğusundaki küçük bir ada olan Ambon'da yaşıyor.
Hıristiyanlık, nesiller boyunca ailesine miras kalan bir dindi. Büyükbabası Protestan bir papaz, babası Pentekostal bir papaz ve annesi de kadınlar için İncil öğretmeniydi. Purnomo'nun kendisi de "Bethel Gospel of Sion" kilisesinde pastör ve müjdecilik başkanıydı.
Hakikat Arayışının Başlangıcı:
Purnomo anlatıyor: "Müslüman olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Küçük yaştan itibaren babam bana hep 'Muhammed okuma yazma bilmeyen, bilgisiz bir çöl adamıdır' derdi. Babamın bana öğrettiği buydu. Ayrıca, Hıristiyan Fransız profesör Dr. Ricoldi'nin bir kitabında 'Muhammed'in cehennemin dokuzuncu dairesinde ikamet eden bir şarlatan olduğunu' okudum."
Bir Kur'an Öğretmeniyle Tanışmak:
Bir gün kilise yönetimi Purnomo'yu Dairi bölgesine bir misyonerlik gezisine gönderdi. Misyonerlik çalışmasını tamamladıktan sonra, onu işyerine götürecek bir araba beklerken, aniden bir adam belirdi. Bu adam basit bir okulda Kuran öğretmeniydi. Zayıftı, yıpranmış beyaz bir kefiye ve sık kullanılmaktan rengi değişmiş giysiler giyiyordu. Purnomo'ya yaklaştı ve sordu: "Konuşmanızda İsa Mesih'in Tanrı olduğunu söylediniz. Onun tanrısallığına dair kanıtınız nerede?"
Purnomo cevap verdi: "Kanıt olsun ya da olmasın, bu seni ilgilendirmez. Dilerseniz inanın, dilerseniz inanmayın."
Şüpheler Başlıyor:
Mesele burada bitmedi. Adamın sesi Purnomo'nun zihninde yankılanıyor, kulaklarında yüksek sesle çınlıyordu. Eve döndü ve adamın sorusuna doğru cevabı bulmak için Kutsal Kitap'ı araştırmaya başladı. Dört İncil'i inceledi: Matta, Markos, Luka ve Yuhanna'yı inceledi ve İsa Mesih'in doğası hakkında açık çelişkiler buldu. O bir insan mıydı, Tanrı'nın oğlu muydu, bir melek miydi, yoksa Tanrı mıydı?
Derin Çalışma:
Purnomo dört İncil'i derinlemesine incelemeye başladı. Ne buldu? Matta İncili İsa Mesih'in İbrahim ve Davut'un soyundan geldiğini söyler, bu da onun insan olduğunu gösterir. Luka İncili şöyle der: "O, Yakup hanedanı üzerinde sonsuza dek hüküm sürecektir." Markos İncili şöyle der: "Tanrı'nın oğlu İsa Mesih'in şeceresi budur." Son olarak, Yuhanna İncili şöyle der: "Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı."
İslam'ı Düşünmek:
Purnomo merak etti: "Kur'an'da bir ayet ile diğeri arasında çelişki var mı?" Elbette hayır, çünkü Kur'an Allah'tandır (Yüce Allah). Öte yandan İnciller insanlar tarafından yazılmıştır.
İsa'nın Tektanrıcılık Çağrısı:
Purnomo, Yuhanna İncili'nde İsa'nın Tanrı'ya (Yüce Allah'a) dua ve yakarışını gösteren metinler buldu. Kendi kendine şöyle düşündü: "Eğer İsa Tanrı ise, her şeye gücü yetiyorsa, neden yalvarma ve dua etme ihtiyacı duyuyor?"
Sonra okudu: "Sonsuz yaşam budur, tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanısınlar diye." Bu dua, İsa'nın Allah'ın (Yüce Allah) Tek olduğunu ve kendisinin Allah'ın belirli bir halka gönderdiği elçisi olduğunu kabul etmesidir.
Gerçeği Aramak:
Purnomo, dua ederken her zaman okuduğunu hatırlayarak araştırmasına devam etti: "Baba Tanrı, Oğul Tanrı, Kutsal Ruh Tanrı, üçü bir arada." Şöyle düşündü: "Bu gerçekten çok garip. Eğer birinci sınıf öğrencisine (3=1+1+1?) diye sorsaydık, (evet) derdi, ama sonra (ama aynı zamanda 1=3) deseydik, kabul etmezdi."
Asli Günah ve Kalıtsal Suçluluk:
Hıristiyanlıktaki ikinci ilke, kalıtsal suçluluk ya da asli günah olduğunu, yani Adem'in yasak meyveyi yerken işlediği günahın tüm insanlara, hatta anne karnındaki bir cenine bile miras kalacağını belirtir. Purnomo Hezekiel Kitabı'nda şöyle der: "Oğul babanın suçunu taşımayacak, baba da oğlun suçunu taşımayacak; doğrunun doğruluğu onun üzerinde olacak, kötünün kötülüğü de onun üzerinde olacak."
Tövbe ve Bağışlama:
İslam'da Allah (Yüce Allah) şöyle buyurur: "Hiçbir yük taşıyıcısı başkasının yükünü taşımayacaktır." Peygamber Muhammed (barış onun üzerine olsun) şöyle demiştir: "Her çocuk fıtrat üzere doğar ama anne babası onu Yahudi, Hıristiyan ya da Mecusi yapar."
Hristiyan Doktrini Çelişkileri:
Purnomo, İsa çarmıha gerilene kadar insanlığın günahlarının affedilemeyeceğini belirten Hıristiyan öğretilerinin üçüncü ilkesinden şüphe etmeye başladı. Düşündü ve sorguladı: "Bu doğru mu?"
Diğer Dinleri Keşfetmek:
Purnomo kiliseden ayrıldı ve diğer dinleri araştırmaya başladı, Budizm ve Hinduizm'i denedi, ancak huzur bulamadı.
Vizyon ve Rüya:
Purnomo 31 Ekim 1971 gecesi her zamanki duasını bitirdikten sonra rüyasında beyaz bir cübbe ve beyaz bir sarık giymiş bir adamın ışığını gördü. Adam ona şöyle dedi: "Şahadeti oku." Purnomo onun ardından üç kez tekrarladı.
İslam'a dönmek:
Purnomo ter içinde uyandı. Karşılaştığı ilk Müslüman'a Kelime-i Şehadet'i sormuş, o da Kelime-i Şehadet'in İslam'ın ilk şartı olduğunu ve anlamını açıklamış.
İslam Deklarasyonu:
Bu görümden yirmi gün sonra, Ramazan Bayramı gecesi, Purnomo evinin yakınındaki camilerden tekbir sesleri geldiğini duydu. Tanrı'nın duasına cevap verdiğini ve onu gerçek dine yönlendirdiğini hissetti.
Ailenin İslam'a Geçişi:
Purnomo karısına İslam ve Hıristiyanlık arasında bir seçim yapmasını söyledi ve o da İslam'ı seçti. O günden sonra hepsi Müslüman oldu.
Sonuç:
Purnomo'nun hikayesi hakikat ve inanç arayışının gücünü göstermektedir. Purnomo şüpheden kesinliğe doğru yaptığı uzun yolculukta İslam'da ışık ve rehberlik buldu. Yolculuğu zorluklarla ve sürekli arayışla doluydu ama sonunda iç huzuruna ve gerçek inanca ulaştı.