Erken Yaşamı ve Geçmişi:

Daha önce Phillips olarak bilinen İbrahim Halil Ahmed, Asyut'taki Evanjelik İlahiyat Semineri'nde Mısır'daki Müslümanları Hıristiyanlaştırmaktan sorumlu bir papaz ve teoloji profesörüydü. Kahire'deki Evanjelik Teoloji Semineri'nden 1948 yılında teoloji diploması almış, ardından 1952 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Princeton Üniversitesi'nden felsefe ve teoloji alanında yüksek lisans derecesi almıştır.

Araştırma ve Çalışma:

İbrahim teoloji alanında uzmanlaştı ve yüksek lisans tezini "İslam Müslümanlar Tarafından Nasıl Yok Edilir" başlığıyla yazdı. Amerikan misyonerlik hareketi altında çalıştı ve Mısır'daki misyonlarının dini yaymak değil, sömürgecilik ve casusluğu desteklemek olduğunu fark etti.

İslam'a Giriş:

Haziran 1955'te İbrahim radyo aracılığıyla Kur'an'daki Cin Suresi'nden ayetler dinledi: "De ki, [Ey Muhammed], 'Bana vahyolundu ki, cinlerden bir grup dinlemiş ve şöyle demişler: 'Gerçekten biz, şaşılacak bir Kur'an dinledik. O, doğru yola iletir ve biz ona iman ettik. Ve biz Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız' dediler." (Cin: 1-2). Bu ayetler onu derinden etkiledi ve Kur'an'ı derinlemesine okumasına yol açtı.

Dönüşüm ve İnanç:

Kur'an'ı defalarca okuduktan sonra İbrahim, onun öğretilerinden, özellikle de A'raf Suresi'nde bahsedilenlerden ikna oldu: "Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o ümmi peygambere uyarlar..." (A'raf: 157). İbrahim, İslam'ın Peygamber Muhammed (sav) tarafından getirilen hak din olduğunu anlamaya başladı. Kur'an'da Muhammed Peygamber hakkında Tevrat ve İncil'de bahsedilenlerle eşleşen kehanetler buldu.

Test ve Meydan Okuma:

İbrahim Kutsal Kitap'ı özgürce incelemeye karar verdi ve Asvan'daki Amerikan misyonlarındaki pastörlük ve genel sekreterlik görevlerinden istifa etti. Dört ay boyunca hapiste tutuldu ve psikolojik baskı gördü; bu süre zarfında kilise onu eşinden ve çocuklarından ayırmaya ve kütüphanesine el koymaya çalıştı.

İslam Deklarasyonu:

25 Aralık 1959'da İbrahim, Amerikan misyon şefine bir telgraf göndererek Müslüman olduğunu duyurdu. Müslümanlığını ilan etmek için resmen başvurdu ve adını İbrahim Halil Ahmed olarak değiştirdi. Çocuklarının isimleri de değiştirildi: İshak'ın adı Usame, Samuel'in adı Cemal ve Magda'nın adı Necva oldu.

Gerçeği Arayın:

İbrahim, Peygamber Muhammed'in (selam üzerine olsun) biyografisini incelemeye geri döndü ve hayatında onu bu basit, ümmi adamın gerçekten Allah'ın Elçisi olduğuna ikna eden şeyi buldu. Kur'an'ı derinlemesine okudu ve onun tek tanrılı sisteminin insanı Allah dışında her türlü kulluktan kurtardığını gördü.

Zorluklarla Yüzleşmek:

İbrahim, İslam'ı benimsediği için kiliseden ve toplumdan zulüm gördü. İşini ve ticari ofisini kaybetti, basit işlerde çalışmaya devam etti. Camilerde karşılaştırmalı din üzerine konferanslar verdi, bu da kiliseyi kızdırdı.

İslam'a Çağrı:

Suudi Arabistan'a göç ettikten sonra Dr. Jamil Ghazi ile tanıştı ve Sudan'da 13 papazın din değiştirmesine yol açan açık tartışmalara katıldı. İslam'ın gerçek din olduğuna inanarak insanları İslam'a çağırmaya ve öğretilerini yaymaya devam etti.

Sonuç:

İbrahim Halil Ahmad öyküsünü şöyle bitiriyor: "İman önce kalpten gelmelidir. Beni özgürleştiren ve psikolojik olarak rahatlatan şeyi Kuran'da ve Peygamber'in biyografisinde buldum. İslam'ı benimsemek uzun bir hakikat arayışının sonucuydu ve hayatımın en iyi kararıydı."

Benzer Yazılar