Yusuf Estes: Şüpheden İnanca Bir Yolculuk

Erken Yaşamı ve Geçmişi:

Yusuf Estes, eski adıyla Joseph Edward Estes, Amerika Birleşik Devletleri'nin orta batısında dindar bir Hıristiyan ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Hıristiyan öğretilerine adanmış bir ortamda yetişen dedesi ve ninesi kiliseler ve okullar inşa ederek hayatlarını inanca adamışlardır. Dini konusunda cahil olduğunu düşünerek teoloji eğitimine devam etti ve bir papaz ve Hıristiyan vaiz olana kadar eğitimini sürdürdü.

Yusuf'un İslam'a Bakışı:

Başlangıçta Yusuf'un İslam hakkında çarpık bir görüşü vardı ve Müslümanların çöldeki kara bir kutuya (Kâbe) tapan putperestler olduğuna inanıyordu. Bu yanlış kanılara dayanarak İslam'a ve Müslümanlara karşı nefret besledi. Yusuf, hakikat ve iç huzur arayışında Hinduizm, Yahudilik ve Budizm de dahil olmak üzere çeşitli dinleri inceledi.

Muhammed Abdul Rahman'la tanışma:

1991 yılında Yusuf'un babası Muhammed Abdul Rahman adında Mısırlı bir Müslüman ile iş kurdu. Yusuf'un başlangıçtaki isteksizliğine ve onunla görüşmeyi reddetmesine rağmen, babası görüşmek için ısrar etti. Tanıştıktan sonra Yusuf, Muhammed'in sakin ve alçakgönüllü tavrı karşısında şaşırdı ve dini inançlar hakkında uzun bir sohbet başladı.

İlk Diyalog:

Yusuf: "Allah'a inanıyor musun?" Muhammed: "Evet, kesinlikle." Yusuf: "Peki ya İbrahim? Ona ve oğlunu Tanrı için nasıl kurban etmeye çalıştığına inanıyor musun?" Muhammed: "Evet, İbrahim'e inanıyoruz ve onun hikâyesine saygı duyuyoruz." Yusuf, kendi inançları ile Muhammed'inkiler arasında ortak bir zemin olduğunu fark ederek diyaloğu başlatırken kendini rahat hissetti. Daha ileri tartışmalar için Muhammed'i evine davet etmeye karar verdi.

Gece Toplantıları:

Yusuf ve ailesi Muhammed Abdurrahman'ı bir süre evlerinde ağırladılar ve her akşam dini tartışmak için bir araya geldiler. Her aile üyesi İncil'in farklı bir versiyonuna sahipken, Muhammed İslam hakkında sakinlik ve saygıyla konuşuyordu.

Üçlü Birlik üzerine tartışma:

Yusuf: "Tanrı nasıl aynı anda hem bir hem de üç olabilir? Bu bana hiç mantıklı gelmiyor." Muhammed: "İslam'da biz Allah'ın Bir olduğuna inanırız. Allah Kuran'da şöyle der: 'De ki, O Allah'tır, Bir'dir, Allah, Ebedi Sığınak'tır. O ne doğurur, ne doğurulur, ne de O'nun bir benzeri vardır." (El-İhlas: 1-4).

Yusuf bu ifadenin sadeliği ve açıklığı karşısında duygulandı ve Muhammed'in içtenlikle ve doğru söylediğini hissetti.

İncil ve Kur'an'ın karşılaştırılması:

Yusuf: "Son 1400 yılda Kur'an'ın kaç versiyonu ortaya çıktı?" Muhammed: "Sadece tek bir Kur'an var, değişmemiş, dünya çapında milyonlarca kişi tarafından ezberlenmiş."

Yusuf'un Hıristiyanlık hakkındaki şüpheleri, özellikle de İncil'deki çelişkilerin arttığını fark ettikçe arttı. Kur'an'ı ve İslam'ı ciddi bir şekilde incelemeye başladı.

Devam Eden Diyaloglar:

Yusuf: "Muhammed, Tanrı'nın üç kişi olmasını nasıl açıklıyorsun? Bu sana mantıklı geliyor mu?" Muhammed: "İslam'da biz Tanrı'nın Tek olduğuna, eşi ve ortağı olmadığına inanırız. Bu, Tanrı'nın birliğine ve eşsizliğine olan inancımızı güçlendirir."

Kanıtlar Üzerine Tartışma:

Yusuf: "Biz hislerimize ve duygularımıza dayanarak inanırız. Bizim için din saf inançtır." Muhammed: "Ama İslam'da dinin doğruluğunu kanıtlayan delillerimiz ve mucizelerimiz var. Kur'an, vahyedildiği günden bu yana hiç değiştirilmeden korunan en büyük kanıttır."

Muhammed ile Günlük Yaşam:

Muhammed, Yusuf ve ailesiyle birlikte yaşıyor, günlük yaşamı onlarla paylaşıyordu. Bir gece Yusuf ve Muhammed tektanrıcılık hakkında konuştular. Yusuf: "Muhammed, İslam'a inanmanı sağlayan en zorlayıcı işaretler nelerdir?" Muhammed: "Birincisi Kur'an'dır. Vahyedildiğinden beri hiç değişmedi, dünya çapında milyonlarca kişi tarafından ezberlendi. Ayrıca içindeki bilimsel mucizeler de mesajın doğruluğunu kanıtlıyor."

Yansıma ve Dönüşüm:

Üç aylık sürekli araştırmanın ardından Yusuf İslam'ı kabul etmeye karar verdi. Bir gün Yusuf, Muhammed Abdul Rahman ve eski papaz Peter Jacob adlı iki şahidin önünde Müslüman olduğunu açıkladı. Eşi de onu takip etti ve babası da bir süre sonra Müslüman oldu.

İslam'ın ilanı:

Yusuf: "Ben şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed Allah'ın elçisidir." Karısı: "Ben de şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed Allah'ın elçisidir."

Bu dönüşüm Yusuf'un ve ailesinin hayatında bir dönüm noktası oldu ve hepsi İslam hakkında daha fazla şey öğrenmeye ve İslam'ı daha derinlemesine araştırmaya başladı.

Toplumla Etkileşim:

Din değiştirdikten sonra Yusuf camilere gitmeye ve dini faaliyetlere katılmaya başladı. Bir gün, arkadaşı ve eski papazı Peter Jacob onunla birlikte camiyi ziyaret etmeye karar verdi. Peter: "Yusuf, İslam hakkında daha fazla şey bilmem gerektiğini hissediyorum. Seninle camiye gelebilir miyim?" Yusuf: "Elbette, senin için harika bir deneyim olacak."

Cami ziyareti:

Petrus camide Müslümanların alçakgönüllülük ve sükûnetle dua ettiklerini gözlemledi ve secde manzarasından derinden etkilendi. Petrus: "Yusuf, bu inanılmaz. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim." Yusuf: "İslam'da dua, Tanrı ile aracısız, doğrudan bir bağlantıdır."

Dawah'a katılım:

Yusuf, İslam'ın aktif bir vaizi oldu ve mesajı internet üzerinden yaymak için "Today Islam" (todayislam.com) web sitesini kurdu. Müslüman mahkûmlara dinlerini öğretmek için Amerikan hapishanelerini ziyaret etmeye ve üniversitelerde konferanslar vermeye başladı. Yaşına rağmen Yusuf, hayatını İslam'a hizmet etmeye ve başkalarını İslam'a davet etmeye adayan örnek bir aktif ve mütevazı vaiz olarak kaldı.

Yolculuğun Sonu:

Yusuf Estes: "Kalbim İslam sevgisine, tevhid aşkına ve Yüce Allah'a imana bağlandı. İslam'a karşı, Hıristiyanlığa karşı olduğumdan daha korumacı oldum. İnsanları İslam'a davet etme ve hoşgörü, iyi davranış, nezaket ve merhamet dini olan bu dinin saf görüntüsünü sunma yolculuğuna başladım."

Yusuf'un Mirası:

Yusuf Estes'in öyküsü, inancın ve samimi diyaloğun dönüştürücü gücünün dikkate değer bir örneğidir. Şüphe ve kafa karışıklığından inanç ve kesinliğe nasıl geçilebileceğini, sevgi ve anlayışın bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini gösteriyor.

Muhammed Abdul Rahman ile karşılaşması sayesinde İslam'a giden yolu bulan Yusuf, Amerika'nın önde gelen vaizlerinden biri oldu ve hayatını İslam'ın mesajını yaymaya ve yeni Müslümanları inançları konusunda eğitmeye adadı.